Türkçe Öğrenmek - Günlüğüm
GÖKKUŞAĞI KÖPRÜSÜ
GÖKKUŞAĞI KÖPRÜSÜ SUNUMU
GÖKKUŞAĞI KÖPRÜSÜ 7'NİN SİNERJİSİ
ATATÜRK'ÜN FİLOZOFİSİ
GELECEĞE GÜLÜMSEMEK
GOL? YEAH!
BASINDA NPP
NPP Gökkuşağı Köprüsü konseptini 1997-99 yılları arasında tasarladı.Boğaziçi Köprüsünün altında uzanan ve barışı temsil eden 7 gökkuşağı renginin boyanmasını kolay ve doğal kılan 7 çelik panel var. Araştırıldığında, uluslararası ilgi uyandırabilecek ve uygulanması daha pratik bir şekil veya renk bulunması neredeyse imkansız gibi.
İstanbul Boğaz'ı, Duğuyu batıyla, Hristiyan dünyasını Müslüman dünyasıyla buluşturan eşsiz bir yer.
2)İkinci Boğaz Köprüsü ise karayolları yetkilileri tarafından Fatih Sultan Mehmet Köprüsü olarak ibraz edildi.
NPP hala, Gökkuşağı Köprüsünün uygulanması çok basit ve iyi bir fikir olduğuna inanıyor. Bu proje, uygulandığında ülkeye ve dolayısıyla devlet yönetimindeki iktidar sahiplerine fayda sağlayacak bir projedir. Gökkuşağı Köprüsü milyonlarca çocuğun hayal gücünü genişletecek, ülkemize ekstra para kazandıracaktır. BASF şirketi Gökkuşağı köprüsüne sponsor olmayı önerdiğinde gerekli bütçe detayları üzerinde ekpertiz yapmış ve €350,000 olarak belirlemişti. Gökkuşağı Köprüsü bundan daha fazlasını geri dönüşüm olarak sağlayacaktır çünkü, dünya basınında adından kesinlikle bahsettirecek, belki "iki kıta arasındaki dünyanın en uzun sanat çalışması" olarak Guinness Rekorlar Kitabına girecek ve hatta belki de Turner Ödüllerine bile aday olabilecektir.......seçenekler sonsuz.Tüm bunların yanısıra çok keyifli bir görsel. Boğaziçi Köprüsü periyodik olarak anti-korozif griye boyanıyor. Önerilen ise sadece altındaki 7 panelin renklerinin değiştirilmesi. Çok mu radikal?! Eğer köprünün bu hali beğenilmezse tekrar griye boyanarak kolaylıkla değiştirilebilir.
İstanbul'un 2010 kültür başkentini olması için yetkililer tarafından yapılan başvurunun sonucu pozitif oldu. Gökkuşağı köprüsü bu macera için mükemmel bir araç. Türkiye'nin Avrupa Birliği görüşmelerine destek olabilir ve kuşkucu Fransız,Alman,İskandinav halkına karşı daha yapıcı bir çehre oluşturabilir. Gökkuşağı Köprüsü aynı zamanda, %97'si müslüman olduğu halde geri kalanlarında inancında tamamen özgür olduğu (-ki böyle olduğu halde politik nedenlerden dolayı bazı dış güçler tarafından bilakis yanlış lanse ediliyor) Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü ön plana çıkartacaktır. Atatürk bir dahiydi, tabii ki tek yönlü bağnaz bir inancın arkasında olanlar aynı fikirde değildir.
“Bizim dinimiz en makul ve en tabii bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme, mantığa tetabuk etmesi lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen mutabıktır.”
Atatürk"ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s. 90
"Atatürk’ün ölümü sadece bir ülkenin kaybı değil aynı zamanda Avrupa’nın da büyük kaybıdır. O Türkiye’yi savaştan kurtardı ve savaştan sonra yeni Türk ulusunu tekrar canlandırdı. Her sınıftan halkın O’nun arkasından döktüğü içten gözyaşları, bu büyük kahraman ve modern Türkiye'nin Ata'sına değer bir görünümden başka bir şey değildir."
Winston Churchill, İngiltere Başbakanı
Gökkuşağı Köprüsünün verdiği mesaj basit: Barış, anlayış, ve iş dünyasına katkıda bulunacak görüşmelerin yanısıra barışı sembolize eden başlıca temaların Türkiye'den dünyaya tanıtılması:
- Adı geçen zamanda Türkiye'nin doğusunda, Nuh'un Gemisi Ağrı Dağına oturdu (-ki bu Nuh tufanının bitişinin habercisiydi) dağın arkasından dünyada ilk kez gökkuşağı belirdi ve hemen ardından ağzında zeytin dalıyla bir güvercin havalandı - bunların hepsi evrensel barış sembollerini temsil ediyor
- Çok önemli bir Türk düşünürü olan Mevlana Celaleddin-i Rumi (Konya 1207-1273) kendi felsefesiyle Konya’dan barış mesajını daha 13.yy da vermiştir: Gel, gel, ne olursan ol yine gel. Kim olursan ol gel.
- Atatürk 7 bölgeden oluşan ve 7 sınır komşusuyla (Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan, İran, Irak ve Suriye) çevrili, Demokratik ve Laik Türkiye Cumhuriyeti' ni 1923'te kurdu. Bize, barışı destekleyen tüm ülkelerin yol göstericisi olabilecek nitelikteki ülke stratejimizi belirleyen sözleri miras bıraktı: YURTTA SULH, CİHANDA SULH.
29 Ekim - 10 Kasım 2005 tarihleri arasında 12 gün boyunca, ulusal anma haftasına dikkat çekmek sebebiyle, Pamphilon’un Atatürk’s Eyes (Atatürk’ün Gözleri) adlı tablosunun görüntüsü Ulu Önderimizin “Yurtta sulh cihanda sulh” sözü ile beraber, dönüşümlü olarak (Türkçe ve İngilizce), The Marmara İstanbul ve The Marmara Pera Otellerinin üzerinde bulunan projeksiyon sistemini süsledi.
Ned Pamphilon, İstanbul’da 1999 yılında resmettiği, 210cm x 90cm boyutlarındaki "Geleceğe Gülümsemek" isimli Atatürk tablosunu, 09 Nisan 2006 tarihinde İstanbul Belediye Başkanı Sayın Kadir Topbaş, İstanbul Valisi Sayın Muammer Güler ve İstanbul Emniyet Müdürü Sayın Celalettin Cerrah huzurlarında İstanbul Taksim Meydanı’nda İstanbul Emniyet Teşkilatı’na hediye etti.
NPP olarak Ulu Önderimizin bize miras bıraktığı prensiplere müteşekkiriz ve gönülden bağlıyız;
"Hürriyet, insanın, düşündüğünü ve dilediğini mutlak olarak yapabilmesidir. Bu tarif, hürriyet kelimesinin en geniş mânasıdır. İnsanlar, bu mânada hürriyete, hiçbir zaman sahip olamamışlardır ve olamazlar. Çünkü malûmdur ki insan, tabiatın mahlûkudur. Tabiatın kendisi dahi, mutlak hür değildir; kâinatın kanunlarına tabidir. Bu sebeple, insan ilk önce, tabiat içinde, tabiatın kanunlarına, şartlarına, sebeplerine, âmillerine bağlıdır. Meselâ, dünyaya gelmek veya gelmemek insanın elinde olmamıştır ve değildir. İnsan, dünyaya geldikten sonra da, daha ilk anda, tabiatın ve birçok mahlûkların zebunudur. Himaye edilmeye, beslenmeye, bakılmaya, büyütülmeye muhtaçtır." Atatürk 1930
Eiffel Kulesi, London Eye ve Christo ve eşi Jeann Claude'un sanat çalışmaları, Gökkuşağı Köprüsü ile kıyaslanabilir. Paris’ teki Eiffel Kulesi bütün dünyada çok tanınan ve sevilen bir simgedir. Ama yapılması ilk önerildiğinde Fransız otoritelerin büyük bir çoğunluğu çok büyük ve çirkin görüneceği nedenini öne sürüp, inşa edilmesine kesinlikle karşı çıktılar. İngiltere’nin Londra şehrindeki “The London Eye” simgesi de aynı şekilde inşa edilmesine karşı çıkılan simgelerden... Günümüzde ise Londra’nın tüm dünyada tanınan “popüler şehir simgesi” olmasının yanı sıra, İngiliz Havayolları British Airways’ in şirket logosuna ilham kaynağı ve O2 adlı telefon şirketi için de bir tanıtım aracı oldu. Projelerini planlamak, organize etmek ve uygulama iznini alabilmek amacıyla otoriteleri ikna etmek Christo ve eşi Jeann Claude’ un yıllarını aldı. İlk etapta reddedildiler ama sonra uluslararası takdir, kültürel ve finansal başarı elde ettiler. Örneğin: Alman Hükümet Binası, Miami adaları ve Paris’teki Pont Neuf Köprüsü.
2005 yılında NPP resim atölyesini, Maltepe Üniversitesi, Tepe Nautilus alışveriş Merkezi, İngiliz Konsolosluğu, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi, Moda Deniz Klübü, Divan Palmira Bodrum gibi halka açık çeşitli mekanlara taşıdı ve hem çocuklarla hem de yetişkinlerle duvar boyama çalışmaları yaptı. Halkın genelinin Gökkuşağı köprüsü için düşünceleri pozitif ve destekleyiciydi. Ned Pamphilon, TV8 kanalında bir haber programına davet edildi, bu program öncesinde dışarıda yapılan ankette de sokaktaki insanların hemen hemen hepsi projeye evet diyerek desteklediler.
Gökkuşağı Köprüsü projesi bir yerlerde takıldı ve ilerleyemiyor. İş dünyasında hatrı sayılır isimlerinde içinde bulunduğu destek çabaları bir şekilde hep sonuçsuz kaldı. NPP bile henüz bu sıkışıp kalma için geçerli bir sebep bulamıyor. Biliyoruz ki vizyonu geniş ve söz sahibi birileri bu projenin ülke tanıtımında ve kar elde etmek ile ilgili yapabileceklerini görüp anlayacak.
Gökkuşağı Köprüsü, dünyayı daha da güzelleştirmek için kendine has küçük bir damlayla bir okyanusun değişmesine yardım edebilir; barışı çok önemsediklerini söyleyip görünürde pek bişey yapmayan herkesin karşısında güçlü bir duruş sergileyebilir. Gökkuşağı Köprüsü projesini desteklemek isteyen tüm kurumsallara hala kapılarımız sonuna kadar açık.
Eğer kişisel olarak bu projeye destek vermek isterseniz size Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer'in Çankaya Köşkü 06100 Ankara adresli ofisine bir projeyi destekleyen bir yazı yazıp yetkili kişilerden mesajınızı ilgili otoritelere ulaştırmalarını rica etmenizi önerebiliriz ancak.
Teşekkür ederiz.
NPP
e-mail: nppistanbul7@gmail.com
Atatürk'ün söylemiş olduğu en bilinen özdeyişlerinden biri,
YURTTA SULH, CIHANDA SULH
sözleridir.
Bu sözler Atamızdan bize miras kalarak ülke stratejimizi belirleyen sözlerdir.
Tabii ki bu sözler, Doğunun batıyla, Hıristiyan dünyasının Müslüman dünyasıyla, Asya’nın Avrupa’yla buluştuğu yer olan Türkiye'den, ulusun Lideri tarafından söylenmiş ve aslında dünyadaki her millet tarafından da öğrenilmesi gereken çok önemli sözlerdir. Özellikle ülkemizin 2010 kültür başkenti seçildiği ve Avrupa müzakerelerinde de yer aldığı ama farklı ideolojilerin çatışmasının hala sürdüğü günümüzde. Ulu önderimizin sözlerinden de açıkça anlaşılan şu ki; ülkemiz ve Atatürk bu tarz bir ideolojik çatışmayla o zamanlar da karşı karşıya kalmış.
Ülkemizde her yıl 10 Kasım'da saat 09.05'de herkes ve her şey susar, O büyük önderin ve ileri görüşlülüğü sonsuz insanın ebediyete gidişinin üzüntüsünü hala o günkü gibi gözyaşlarına boğularak yaşar.
Ned Pamphilon birçok Atatürk portresi çalıştı. Bunların ilki 1997 yılında tamamlandı.
2001 yılının başında, 3.5m x 2m boyutlarındaki Ataturk Smiles (Atatürk Gülüyor) adlı portre Lütfi Kırdar Fuar ve Kongre Merkezinin girişini süsledi. Atatürk'ün böyle gülen bir portresi alışılmışın dışında... Lütfi Kırdar'da bulunan bu portre, muhtemelen ülkemizdeki en büyük boyutlardaki orijinal çalışılmış Atatürk portresi. Bir Türk ressamı da İngiltere'nin Londra şehrindeki Royal Festival Hall için böyle büyük bir Churchill portresi yapmıştı. Ned Pamphilon Mayadrom Spor Merkezindeki Ataturk’s Eyes (Atatürk'ün Gözleri) adlı tablosunu da 2001 yılının sonlarına doğru tamamladı. Aynı tablonun diğer bir versiyonunu da başka bir özel kolleksiyoncu için yaptı ve şimdi hala NPP tarafından bu tablonun fotoğraflarından t-shirtler, kartpostallar, poster ve reprodüksiyonlar üretiliyor ve özel anma günlerinde imaj halka açık yerlerde gösteriliyor.
"Hürriyet, insanın, düşündüğünü ve dilediğini mutlak olarak yapabilmesidir. 1930 Bu tarif, hürriyet kelimesinin en geniş mânasıdır. İnsanlar, bu mânada hürriyete, hiçbir zaman sahip olamamışlardır ve olamazlar. Çünkü malûmdur ki insan, tabiatın mahlûkudur. Tabiatın kendisi dahi, mutlak hür değildir; kâinatın kanunlarına tabidir. Bu sebeple, insan ilk önce, tabiat içinde, tabiatın kanunlarına, şartlarına, sebeplerine, âmillerine bağlıdır. Meselâ, dünyaya gelmek veya gelmemek insanın elinde olmamıştır ve değildir. İnsan, dünyaya geldikten sonra da, daha ilk anda, tabiatın ve birçok mahlûkların zebunudur. Himaye edilmeye, beslenmeye, bakılmaya, büyütülmeye muhtaçtır. "Atatürk, 1930
“Türkiye Cumhuriyeti’nde herkes Allah’a istediği gibi ibadet eder. Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dini yoktur. Hiç kimseye dini fikirlerinden dolayı bir şey yapılmaz. Türkiye’de, bir kimsenin fikirlerini zorla başkalarına kabul ettirmeye kalkışacak kimse yoktur ve buna müsaade edilmez. Devlet idaresinde bütün kanunlar, nizamlar bilimin çağdaş medeniyete sağladığı esas ve şekillere, dünya ihtiyaçlarına göre yapılır ve uygulanır. Din anlayışı vicdani olduğundan, Cumhuriyet, din fikirlerini devlet ve dünya işlerinden ve siyasetten ayrı tutmayı milletimizin çağdaş ilerlemesinde başlıca başarı etkeni görür. Türk ulusunun başarısı iki noktaya bağlıdır. Birincisi muasır medeniyetler seviyesine çıkmak, ikincisi din işlerini devlet işlerinden ve siyasetten ayırmak”. Mustafa Kemal Atatürk
“Türk devleti laiktir. Her yetişkin dinini seçmekte serbesttir. ” Atatürk, 1929
"Biz, Batı medeniyetini bir taklitçilik yapalım diye almıyoruz. Onda iyi olarak gördüklerimizi, kendi bünyemize uygun bulduğumuz için, dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz." Atatürk, 1930
"Din, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamağa çalışıyor; kaste ve fiile dayanan taassupkâr hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz." Atatürk, 1922
“Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasî bir fikre malik olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetlerine maliktir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hâkim olunamaz.” Atatürk, 1930
"Bizim dinimiz en makul ve en tabii dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki, son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa tetabuk etmesi lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen mutabıktır."Atatürk, 1923
“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” Atatürk, 1923
“Yıllarca Mustafa'mı kaybedeceğime dair korkuyla yaşadım. O'nun öldüğü haberinin gelmesi kalbimi zayıflattı ve beni yatağa düşürdü. Sürekli Allah'a yalvardım. Ama şimdi mutluyum. Keder ve korkular geride kaldı. Sen kazandın, ülkeni kurtardın... yeni bir devlet kurdun. Bu ulusun bir kadını olarak sana neler borçlu olduğumuzu ben de biliyorum.” Zübeyde Hanım, Atatürk’ün Annesi.
“Atatürk’ün ölümü sadece bir ülkenin kaybı değil aynı zamanda Avrupa’nın da büyük kaybıdır. O Türkiye’yi savaştan kurtardı ve savaştan sonra yeni Türk ulusunu tekrar canlandırdı. Her sınıftan halkın O’nun arkasından döktüğü içten gözyaşları, bu büyük kahraman ve modern Türkiye'nin Ata'sına değer bir görünümden başka bir şey değildir.”Türk Milli takımı İstanbul’a döndüğünde havaalanından , Taksim Meydanı’na kadar insanlar sokaklarda coşkulu kutlamalar yaptı. Normalde yarım saat sürecek yolculuk neredeyse 4 saat coşkusu bitmeyen bir şenliğe dönüştü.
Sporun ortak faydalarından birisi de, insanları hangi sosyo-ekonomik konumda olursa olsun bir araya getirmesidir. Bu eser, uluslararası futbol platformunda, Türk Futbol Federasyonu, Türkiye ve Türk Halkı için en özel anlardan birisini anlatıyor.
Tabii ki ideal durum, bu tablonun Türk Gençlerinin imkansız diye birşey olmadığı inancından ilham almalarını sağlayabilecek halka açık bir mekanda yerini bulmasıdır.
Futbol hakkında biraz daha konuşalım… NPP’nin favori takımının Arsenal olduğu bilinen bir şey, Galatasaray’ın UEFA kupasında Arsenal’i yenerek kupayı alması da… Sonra bir de Türk Milli Takımı tarafından dünya kupası finallerinde kazanılmış üçüncülük kupası var. Ama biz hala kazanılan bu başarıların yeteri kadar desteklenmediği ve tanıtımının üzerine fazla düşülmediği konusunda ısrarlıyız.
Nüfusun çoğunun futbol fanatiği olduğu 70 milyon nüfuslu Türkiye gibi bir ülkede futboldan elde edilebilecek milli hasıla çok daha fazla olabilir -ki bu destek takımların da daha fazla motive olup daha büyük başarılar elde etmelerini sağlayacak bir unsurdur.
ABD’de değil ama Avrupa, Asya, Güney Amerika ve dünya ülkelerinin çoğunda futbola verilen önem çok açık. ABD’de futbola diğer sporlara olduğu kadar ilgi olmadığı halde milli takım gün be gün daha iyi ve güçlü hale geliyor.
NPP olarak hangi takımın taraftarı olduğumuz sorulduğunda tarafsızlığımızı hala koruyoruz ve aynı cevabı veriyoruz:
Galata-taş-bahce or Fener-taş-saray or Beşik-saray-bahce.......
Kasım 2005, Atatürk'ün Gözleri tablosunun görseli The Marmara İstanbul ve The Marmara Pera otellerinin üzerinde.
Bodrum Divan Palmira Oteli 2005 yazı.
Şamdan Magazin: Ned, Rahmi Koç ve çocuklarla Deniz Temiz derneğinin tanıtımı ve Türkiye 'de denizlerin daha temiz olması için Bodrum'da duvar boyama aktiviteleri yapıyor.
Hello Magazin: Ned, Rahmi Koç ve çocuklarla Deniz Temiz derneğinin tanıtımı ve Türkiye 'de denizlerin daha temiz olması için Bodrum'da duvar boyama aktiviteleri yapıyor.